Sentence examples of "iletişim kurmayı" in Turkish
Gördüğüm tek şey, iletişim kurmayı kesen iki insanın yol açtığı küçük bir acı.
Все что я вижу, это немного боли из-за прекращения общения между двумя людьми.
Bay Little, yargıç, ölü bir insanla iletişim kurmayı, akli dengesizlik olarak değerlendirebilir.
Мистер Литтл, судья мог бы рассмотреть общение с мертвым человеком как форму умственной неполноценности.
Yani, ailem New York'tan benimle iletişim kurmayı denemiş olabilirler.
Понимаешь, мои родители могли связаться со мной из Нью-Йорка.
Bu gizli görevdeki bir memurla iletişim kurmayı haklı çıkarmaz şef.
Это не оправдывает контакт с офицером под прикрытием, шеф.
Bunu yapmayalı yıllar oldu, ama onunla bu şekilde iletişim kurmayı başardım.
Давно я такого не делала. Через этот чай мы общались с ним.
Internet'i herkesin özgürce bağlanabildiği, iletişim kurabildiği, yazabildiği, okuyabildiği, izleyebildiği, konuşabildiği, öğrenebildiği, yaratabildiği ve yenilikler icat edebildiği açık bir ağ olarak muhafaza edin.
Поддержка Интернета как открытой сети, в которой всякий обладает свободой объединяться, общаться, писать, читать, смотреть, говорить, слушать, изучать, создавать и производить что - то новое.
Batı Rusya'dan toprak alarak Büyük Ukrayna'yı kurmayı planlıyordu.
Он планировал создать государство "Великая Украина", отняв территории от западной России.
Rusya'nın haberleşme ve kitle iletişim bakan yardımcısı Aleksey Volin, konferansta yaptığı konuşmada bütün ülkelerin ortak sorunu haline gelen siber güvenlik konusundaki endişelerine değindi.
Алексей Волин, заместитель министра связи и массовых коммуникаций РФ, выступил на конференции с речью касательно вопросов кибербезопасности, беспокоящих обе страны.
Bizimle iletişim kurmalarına yetecek kadar bile enerji yok. Senin hatan değildi.
У них нет достаточного количества энергии даже чтобы общаться с нами.
Bir vakıf kurmayı planlıyor. Ve büyücülükle ilgili bir okul.
Она планирует открыть фонд и школу по обучению оккультизму.
Ben de babanım. Avlanmayı, ateş etmeyi, tuzak kurmayı, balık tutmayı sana ben öğreteceğim.
А я твой папочка, я научу тебя охотиться, стрелять, ставить силки и рыбачить...
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.
Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.
Advert