Beispiele für die Verwendung von "Tahmin" im Türkischen

<>
Dün akşam Moe'da hangi firmanın kampanyası vardı, tahmin et! Угадай, какая компания раздавала призы у Мо прошлой ночью?
Böylesine bir yükü tek başına sırtlanmanın insana verdiği zararı tahmin bile edemezsiniz. Вы и представить не можете как это нести такую ношу в одиночестве.
Çünkü müziğin bir hafta, bir ay ya da bir yıl sonra ne olacağını tahmin edebiliyorum. Я здесь, чтобы угадать, будет ли музыка играть год, месяц или всего неделю.
Ailenin en büyük ferdinin de o olduğunu tahmin ediyorum. И я полагаю, она была старшей в семье.
Ya yıllar önce Lorraine bunları tahmin ettiyse? Что если годы назад Лорейн предсказала это?
Dur tahmin ediyim, onu suşiyle beslediniz. Дайте угадаю, вы накормили её суши.
Tahmin edeyim, adamınız arabayı kontrol etti. Дайте угадаю, ваш человек проверил машину.
Bay Leland, tahmin edeceğin gibi, çok huzursuz. Мистер Леланд, как ты можешь догадаться, недоволен.
Bu duvarların ötesinde oturan siviller hayatlarını disiplin ve bir amaç uğruna yaşamak yerine tahmin ve varsayımlarla yaşarlar. Обычные люди за этими стенами строят свои жизни на догадках и предположениях, вместо дисциплины и цели.
Doğru, ama bu aşamada, hepsi tahmin. Да, но пока это всего лишь догадки.
Ve bunun senin için de eğlenceli olmadığını tahmin ediyorum beni Joel ile görmenin de. И я догадываюсь, что тебе тоже не очень приятно видеть меня с Джоэлом.
Unalaq'ın güç sevdalısı olduğunu bilirdim ama güce ulaşmak için bu kadar ileri gidebileceğini tahmin edemezdim. Я всегда знал, что Уналак жаждет власти, но не думал, что настолько.
Eğer Sid'i öldürüp gömersem tahmin et ne olur? А если убить Сида, знаешь что тогда?
Valinin, şirketin CEO'suyla yakından bağlantısı var tahmin edebildiğiniz gibi bu büyük bir yük haline geldi. Губернатор знаком с их директором, что, как вы можете понять, стало для нас главной помехой.
Sadece tahmin ettiğinden biraz daha fazla zaman gerekti. Просто понадобилось больше времени, чем вы предполагали.
Albay, bu gibi bir radyasyona maruz kalmanın insan üzerindeki etkilerini ancak tahmin edebilirim. Полковник, я могу только предположить, как этот тип излучения воздействует на людей.
Öyle görünüyor ki her hareketimi önceden tahmin edebiliyorsunuz. Похоже, вы можете предсказать каждый мой шаг.
Hey, ne oldu tahmin et. Bilgisayarımın yerini değiştirdim böylece Michael'ın kafasını görmüyorum artık. Привет, представляешь, я подвинула компьютер так, чтобы он закрывал голову Майкла.
Babası sene nerede çalışmış tahmin et. Угадайте, где отец работал лет?
Bay Crowley, Kent'ten doğru tahmin yapmamıza yardım etmek için bir deneme protokolü hazırlamasını istedim. Господин Кроули, я попросил Кента составить протокол исследований, чтобы мы угадали правильный фермент.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.