Beispiele für die Verwendung von "fikir" im Türkischen

<>
Dukat, berbat bir fikir olduğunu düşündü. Дукат подумал, что это отвратительная идея.
Dr. Cameron, neden doktora burada hasta bulunmasının iyi bir fikir olmadığını söylemiyorsun? Доктор Кэмерон, объясните доктору, почему пациенту находиться здесь - плохая идея.
Ben, evliliğimiz için kötü bir fikir olan şeyin eski sevgilinle yatmak olduğunu sanıyordum. Думаю, плохой идеей для нашего брака было твоё решение переспать со своим бывшим.
Dün gece güzel bir fikir gibiydi ama Ben... Вчера вечером это казалось хорошей идеей, но..
Şu an enerji, fikir ve hareket gücü doluyum. Прямо сейчас я полон энергии, идей, импульсов.
İşte bu, Dianne, bu garajda bulunan son harika fikir olacak. Диана, это последняя гениальная мысль, что родилась в этом гараже.
Leopold Dayın bunun iyi bir fikir olduğunu düşünüyor. Дядя Леопольд думает, что это хорошая идея.
Bu kızı alıp tekrar medeniyete götürmek şu an için iyi bir fikir değil. Не думаю, что это хорошая идея, вернуть девушку сейчас в цивилизацию.
Ben ikinci bir fikir alacağım. Я хочу ещё одно мнение.
Daha önce bu kötü bir fikir dememiş miydik ve şimdi bunu yapmasak daha iyi olmaz mı? Мы разве не решили, что это плохая затея, и что больше так не надо?
Ortak bir fikir etrafında hiç birleşmemiş acı çeken binlerce insandan bahsediyoruz. Тысячи людей, которые раньше никогда не объединялись ради общей идеи?
Ve sonra savaş zamanındaki telsiz operatörlüğü deneyimi ona ilgi çekici bir fikir vermişti. ј затем его военный опыт в качестве радиооператора натолкнул его на интригующую идею.
"Kartal" Eddie Edwards, Calgary'de fikir ayrılıklarına neden oldu. В Калгари разделились мнения по поводу Эдди "Орла" Эдвардса.
Kağıt üstünde ki ilk yıl dönümü, ama diğer yandan kötü bir fikir değil. Ну, первая годовщина бумажная, но, в целом, это неплохая идея.
Harika bir fikir! Bizi tutuklamaları için daha fazla polis çağıralım. Это отличная идея - приглашать больше копов, для нашего ареста.
Onu bulmanın iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum. Не уверен, что его стоит искать.
Belki de bu iyi bir fikir değildir. Belki de ona bu rolü vermemeliyim. Пожалуй, не очень хорошая мысль, и не стоит давать ей роль.
En azından 1889'da Dünya Şampiyonu Wilhelm Steinitz'in konuyu ele almasından bu yana, mükemmel şekilde oynanmış bir oyunun beraberlikle sona ereceğine ilişkin güçlü bir fikir birliği vardır. Примерно в 1889 году, когда чемпион мира Вильгельм Стейниц рассматривал этот вопрос, преобладающим мнением было то, что идеально сыгранная игра закончилась бы вничью.
Aman Tanrım Poppy, harika bir fikir bu. Боже мой, Поппи, какая замечательная идея!
Dur tahmin edeyim. Sen de bunun kötü bir fikir olduğunu düşündün. Дай угадаю, ты тоже считаешь, что это плохая идея.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.