Beispiele für die Verwendung von "kavga" im Türkischen

<>
Gitmenize izin vereceğim, Bay Dobbs, ama kavga etmeyeceğinize söz verirseniz. Я вас отпущу, мистер Доббс, если вы пообещаете не драться.
Sana gelip söyleyecektim, sonra bu kavga olayı patlak verdi ve ne yapacağımı bilemedim. Я шла сказать тебе, но потом случилась эта драка, и я разволновалась.
Trisha ve ray hep kavga ederlermiş. Триша и Рэй все время ругались.
Oradaki çift, birazdan kavga etmeye başlayacak. Та парочка, они сейчас начнут ругаться.
Trish ile Jim'i kavga ederken gördüğünde tek başına mıydın? - Evet. Вы были одни, когда увидели, что Триш и Джим ссорились?
Biz tekrar arkadaşlar edindim sonra biraz kavga ettik ve. Мы поругались немножко, и снова скоро станем друзьями..
O ve sevgilisi Le Cirque'te sıkı bir kavga etmişler. Он и его подружка сильно поссорились в Le Cirque.
Ve son ihtiyacım olan şey, ofiste kız arkadaşımla bir kavga. И меньше всего я хочу ссориться со своей девушкой в офисе.
Wilder'ın gün önce biriyle kavga ettiğini duyan biri... Который слышал ссору Уайлдера с кем-то дня назад.
Beni bu halimle görmek üzere olmandan nefret ediyorum. Ama artık seninle kavga edecek gücüm kalmadı, Ray. Невыносимо, что вы видите меня таким, но у меня больше нет сил бороться, Рэй.
Hayir, Lenny kavga ediyor çünkü Jake ona kavga etmeyi ögretiyor. Нет, Ленни дерется, потому что Джейк его учит этому.
Siz neler yaptınız? Baban sokaklarda kavga eden siyahların DVD'sini aldı. Твой отец принес DVD, на котором черные дерутся на улице.
Lori kavga eden köpekleri ayırmaya çalışmış ve fena yaralanmış galiba. Лори хотела разнять дерущихся собак, и ее сильно покусали.
Birkaç kavga, komşunun arabasını çalmak. Пара драк, украл машину соседа.
Sen kavga etmek hakkında ne düşünüyorsun Lyle? Что ты думаешь о драках, Лайл?
Ben daha çok, kavga ettiğin ve kabadayılık tasladığın için uyarı aldığın gerçeği ile ilgileniyorum. Нет. Меня вообще-то больше интересует тот факт, что Вас исключили за драки, запугивания...
Ablamın ve Hye Jin'in kavga etmesi tüm kasabanın diline düşmüştü. В деревне все обсуждали драку Ким Хё Чжин и сестры.
Korkak kardeşimle kavga ettim, bu bir suç mu? Я подрался со своим трусливым братом, это преступление?
Bir saniye kavga ediyorduk, sonra gülüyorduk sonra da hızlı bir saniyelik öpücük. Одну минуту мы спорили, потом хохотали, а потом поцелуй секунд на.
İki gün önce, kilisenin önünde büyük bir kavga ettiler. У них была страшная ссора у церкви два дня назад.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.