Sentence examples of "Oldukça" in Turkish

<>
Bu ilaca maruz kalan pilotlar manyetik alana karşı oldukça duyarlı hale geliyor. Пилоты, которых лечили этим лекарством были очень восприимчивы к магнитным полям.
Sen genç bir adam için oldukça yavaştır. А ты довольно медлителен для молодого человека.
Kunduzkent, sadece yaklaşık bin nüfusa sahip Tom, yani bu oldukça yıkıcı olabilir. Население Бобруйска составляет около тысяч человек, так что потери весьма и весьма существенны.
Drew bu evde yalnız kalabilmek için oldukça büyük. Дрю достаточно взрослый, чтобы оставаться дома одному.
Örneğin şu an işitme duyum oldukça hassas durumda. Например, сейчас мой слух кажется слишком острым.
Üç kuşak, hepsi birlikte oldukça mutlu yaşıyorlar. Три поколения, все живут вместе вполне благополучно.
Bu beni oldukça zor bir pozisyona koyuyor. Это ставит меня в крайне неудобное положение.
Evet, o deneyin potansiyeli konusunda oldukça heyecanlıyım hele de son evredeki hastalar için. Да, оно очень хорошо себя показывает, особенно с больными на последних стадиях.
Harry Duncan ile olan ikinci operasyon oldukça hassastı. Вторая операция с Гарри Дунканом была чертовски деликатной.
Tamam ama makyaj yapmak için oldukça garip bir zamanı seçtin, Donna. Окей, но ты выбрала действительно неправильное время чтобы накраситься, Донна.
Bir CME'de püskürtünün enerjisi, oldukça yüklü radyoaktif plazma kütlesini Güneş atmosferinin dışına fırlatır. Во время ВКВ энергия вспышки выбрасывает из солнечной атмосферы сгустки сильно заряженной радиоактивной массы.
Ve Teğmen Leeds sizin anomali tespit el terminalinizden oldukça etkilenmiş gibi. И лейтенант Лидс кажется, был очень впечатлён вашим переносным детектором.
Fotokopi makinesinin oldukça iyi bir hafızası var, değil mi? У ксерокса есть довольно неплохая память, не так ли?
Bilmiyorum, Lydia ceset bulmakta oldukça iyi. Не знаю, Лидия неплохо находит трупы.
"Yeni Delhi Sinirbilimi" oldukça saygın bir dergidir. "Неврология Нью Дели" это очень уважаемый журнал.
O orada oturarak ve pencereden dışarı bakarak oldukça çok zaman harcamaktadır. Она тратит довольно большой отрезок времени, просто сидя там и смотря в окно.
Şu anki ilişkiniz Kelly ve sizin için oldukça sağlıksız. Ваши нынешние отношения очень неблагоприятны для вас с Келли.
Hayır. Sana söylemeliyim ki, benim sesim oldukça alçak ve normal hızındadır. Хорошо, а то мой голос довольно низкий и на обычной скорости.
O kişi oldukça uzundu ve asil kıyafetleri giyiyordu. Тот был весьма высок и носил облачение вельможи.
Şu profesör oldukça zararsız görünüyordu. Тот профессор казался достаточно безобидным.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.