Sentence examples of "kontrol ettikleri" in Turkish

<>
Kim oldukları, kontrol ettikleri politikacılar ve paranın nereden geldiği. Кто они, каких политиков контролируют, откуда приходят деньги.
Bir takıntım var, her yolculuğumda pasaportun benimle olup olmadığını beş dakikada bir kontrol ediyorum. У меня обсессивно - компульсивная привычка проверять паспорт каждые пять минут во время путешествий.
Ama o gün elde ettikleri şey eğlenceden çok daha fazlasıydı. То, что они придумали в этот день, оказалось больше, чем просто забава.
Konuşmacılar birbirlerini geleneksel ve dijital medya konusundaki işbirliğinin gelişimden ve "Batılı ana akım medyası" nın bilgi kaynaklarını kontrol etmeye yönelik girişimlerine karşı ortak bir şekilde mücadele edilmesinden dolayı tebrik ettiler. Выступавшие поздравили друг друга с улучшением сотрудничества между традиционными и цифровыми СМИ и их коллективных усилий по борьбе с попытками "западных СМИ" контролировать информационное пространство.
Ben de. İçeride kavga ettikleri kesin. Потому что они точно там дерутся.
İtfaiyeciler alevleri söndürdü. Bir saat içinde yangını kontrol altına almış olurlar. "Пожарные потушили огонь и проведут там контроль в течении часа.
Mary'den nefret ettikleri için mi? Потому что они ненавидят Мери?
Şey, neden çantadaki izleri kontrol etmiyorsun. Поэтому вы должны проверить отпечатки на сумке.
İnfaz ettikleri şu Yahudi... Еврей, которого казнили.
Zack, benzeri bir etkiye sahip bir gazın kullanılmış olması ihtimaline karşılık hava kanallarını kontrol ediyor. А Зак проверяет вентиляционные шахты, пытаясь установить не применялся ли газ для создания похожего эффекта.
Nasıl bir pazarlık ettikleri merak konusu. Интересно, какую сделку они заключили.
Sen, evini kontrol edip, radyasyon ve toksin testleri yap. Ты, проверь его дом и лабораторию на радиацию и токсины.
Size ateş ettikleri doğru mu? Правда, что они стреляли?
Evet, sadece göldeki iki tekneyi kontrol edeceğim. Да, только проверю две лодки на озере.
Virüsler, enfekte ettikleri hücrelerin içine genomlarını verimli şekilde taşımak için özelleşmiş moleküler mekanizmalar evrimleştirmiştir. Вирусы разработали специализированные молекулярные механизмы для эффективного транспорта своих геномов внутри клеток, которые они заражают.
Sizin bu ufak aşk sohbetinizi bölmek istemezdim ama trafik kameralarını kontrol ettim. Не хочу прерывать вашу маленькую любовную пикировку. Но я проверил дорожные камеры.
Ada kayıtlarını kontrol ettim. Но я проверила записи.
Duyguları kontrol edebilme yeteneğim ona iyi hizmet etti. Мое умение контролировать эмоции сослужило ей хорошую службу.
Kızın kimle konuştuğunu belirlemek için telefonu kontrol edildi mi? Кто-нибудь проверил ее звонки, с кем она разговаривает?
Her şeyin temiz olduğunu kontrol etmek istiyorlar, değil mi? Они просто проверят, чтобы везде было чисто, да?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.