Sentence examples of "teklif" in Turkish

<>
Bana emri veren adamı ele vermeyi teklif ediyor. Он предложил мне сдать человека, отдавшего приказ.
Daha da iyi bir teklif gelmek üzere desem, ne dersin? Что если я скажу тебе, что есть еще лучшее предложение?
Ama sana barış teklif etmek istiyorum. Но я хочу предложить тебе мир.
Seni istediğin yere götürmeyi teklif ettim ama aklına gelen en iyi yer burası mıydı? Я предлагал взять тебя куда угодно, и это всё куда ты захотела пойти?
Prens Albert'ın ziyaretini uzatmasını teklif ediyor. Он предлагает продлить визит принца Альберта.
Ron, kimin motivasyon metodlarının daha iyi olduğuyla ilgili bir iddia teklif ediyorum. Рон, предлагаю соревнование, чтобы узнать, чьи способы мотивации более эффективны.
Eğer bir kadını seviyorsam, niye ona evlilik teklif ederek hakaret edeceğim ki? Знаете, если любишь женщину, зачем оскорблять её предложением вступить в брак.
Sonra büyük bir yabancı şirket büyük bir miktar karşılığı patenti almayı teklif etti. Одна западная крупная фирма предложила у меня выкупить мой патент за большие деньги.
Kredi geri ödemeyi ve taşınma masraflarını karşılamayı teklif ettiler mi? Они предлагали погасить твой кредит за учебу, оплатить переезд?
Uzun zamandır böyle baştan çıkarıcı bir teklif almamıştım. Мне такого соблазнительного предложения уже давно не делали.
Bu adamlardan emekli olunca şirketlerde güvenlik işi teklif edilen oldu mu? Этим ребятам не предложили на пенсии поработать в охране какой-либо компании?
Louis sana hangi sıklıkla çıkma teklif ediyor? Как часто Луис приглашает тебя на свидания?
Bu günde, tüm Roma için bir şölen düzenlemeyi teklif ediyoruz. Мы предлагаем в этот день устраивать празднества для всех жителей Рима.
İkinci dereceyi teklif edersen, ben de bunu ona götürürüm. Если ты предлагаешь вторую степень, я передам предложение клиенту.
Farkındaysanız geçen ay ücretsiz grip aşısı teklif ettim. Я ведь предлагала бесплатные прививки в прошлом месяце.
Jane, Rafael'e para teklif etmemesi gerektiğini söylememişti. Джейн не говорила Рафаэлю не предлагать какие-либо деньги.
Ve peki ya bize bir ödeme planı teklif ederlerse? А что, если они предложат нам план выплат?
Eğer bize her şeyi anlatırsan sana koruma teklif edeceğiz. Если вы все расскажете, мы предложим вам защиту.
Sarah'ın öldürülmesinden sonra, Andy balo için teklif etti. Энди пригласил меня на бал, после убийства Сары.
Bana akşam yemeği teklif ettiğinde buraya bir konuyu konuşmak üzere geldiğimizi düşünmüştüm. Когда вы пригласили меня в ресторан, я думала, мы обсудим...
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.