Beispiele für die Verwendung von "çıktı" im Türkischen

<>
Koca bir köpek kıyafeti giyip, omuzlarında büyük sahte bir devekuşu ile o köşeden çıktı. Он переоделся в костюм гигантской собаки и вышел из-за угла с чучелом эму через плечо.
Kapanma ihtimali ile karşı karşıya kalan UFC, öde-izle sınırlarının dışına çıktı ve televizyona adım attı. Чтобы избежать краха, UFC вышла за пределы платного кабельного вещания на основные каналы телевидения.
Karşısına bir fırsat çıktı, o da yararlandı. У неё появился шанс и она им воспользовалась.
Ve ortaya çıktı ki, ölen kadın Eva değil. И оказалось, что погибшая - вовсе не Ева.
Şerif yarım saat önce çıktı. Шериф уехал полтора часа назад.
Mart 2011'e doğru, 3 milyon €'ya Valencia CF'ye satıldığı yönünde haberler çıktı. В конце марта 2011 года появились слухи о переходе Монтойи в "Валенсию" за 3 миллиона евро.
Kısmi bir parmak izi çıktı ama kriminal veri tabanında eşleşme çıkmadı. Там оказался неполный отпечаток, но он не проходил по базе.
Bir tören eşliğinde tünelden çıktı, O ringe doğru yürürken, yancısı her yere gül yaprakları saçıyordu. Он выходил к рингу под звуки торжественного марша, а лакей бросал лепестки роз ему под ноги.
Beyaz bir adam siyah biriyle ringe çıktı mı, siyahın hiç şansı yoktur. Если белый выходит на ринг с негром, то у негра нет шансов.
Baba, bu son fotoğrafın berbat çıktı. Папа, это твоё фото вышло ужасным.
Dünkü görüntülerden bir eşleşme çıktı, Morningside Park yanında. Вчера я нашел совпадение, прямо около парка Морнингсайд.
Ne olduğunu anlamama yardım et. O ilaçlar nasıl Ben'in vücudunda çıktı? Помогите мне выяснить, как эти наркотики оказались в организме Бена.
Her neyse. Geçen salı gecesi Tom her zamanki saatte işe doğru yola çıktı. Итак, в прошлый вторник ночью Том пошел на работу в обычное время.
O geceden sonra, iyi bir şeyler çıktı cidden. Позже, той же ночь, произошло что-то хорошее.
Eski polis memurunun infazı sonrası, suçsuz olduğu ortaya çıktı. "С бывшего полицейского сняли обвинения уже после казни".
Arlene çocukların yanına gitmek zorundaymış, Sookie de bir kaç dakika önce çıktı. Арлин вернулась к детям и Соки ушла пару минут назад. - Что?
Lip ve Ian erken mi çıktı? Лип и Йен так рано ушли?
O, ebeveynlerinin isteklerine karşı çıktı ve yabancı ile evlendi. Она пошла против воли своих родителей и вышла замуж за иностранца.
9 Mayıs 1950'de şatoda büyük bir yangın çıktı, ancak hükumet pahasına yeniden inşa edildi. 9 мая 1950 года в замке возник пожар, нанёсший большой ущерб.
Albümü tanıtmak için Madonna, üç şehirde küçük mekânlarda şarkı söylediği küçük bir tanıtım turnesine çıktı. В поддержку альбома Мадонна отправилась в небольшой промотур, где она дала концерты в трёх городах на небольших площадках.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.